ZORLUKLARDAN DERS ÇIKARMAK

 

KAVUŞUM AÇILARI

1- BEDİA AKARSU; Felsefeci

2-SİNEM BAL; Uluslararası ilişkiler bölümü öğretim üyesi

3-UMBERTO ECO; İtalyan yazar, edebiyatçı

4-GALILEO GALILEI; İtalyan astronom, fizikçi, mühendis

5-WILLIAM JAMES; ABD'li filozof ve psikolog

6-ALFRED MARSHALL; Neoklasik iktisadın ve Cambridge okulunun kurucusu

7-MARGARET MEAD; ABD'li insanbilimci

8-FREDERIC PASSY; Fransız iktisatçı

9-CARL ROGERS; Psikoloji'de hümanistik yaklaşımın kurucularından ABD'li psikolog

10-ORAL SANDER; Uluslararası ilişkiler bölümü, siyasi tarih anabilim dalı profesörü

11-BÜLENT TANÖR; İnsan hakları ve Anayasa hukuku eğitmeni, yazar

12-JOHN F.BANZHAF; ABD'li hukuk profesörü

13- GERHARD VON RAD; Alman teolog

14-JOHN ESPOSITO; ABD'li Teolog

 

ÜÇGEN AÇI

1-DARON ACEMOĞLU; Türk-Amerikalı ekonomist

2-SÜHEYL BATUM; Hukuk profesörü ve siyasetçi

3-NIHAT BERKER; Bilim insanı, kimyacı ve fizikçi

4-CÜNEYT BUDAK; Mimar, teorisyen ve eğitimci

5-ARİF ERSOY; Siyasetçi

6-BENJAMIN GRAHAM; ABD'li yatırımcı, ekonomist

7-DAVID HARVEY; Coğrafya ve antropoloji profesörü

8-CARL GUSTAV JUNG; İsviçreli psikiyatr

9-BEDRİ KARAFAKİOĞLU; Mühendis

10-CELAL ŞENGÖR; Jeolog

11-EDWARD EVERETT; ABD'li politikacı

12-DAVID HAJDU; ABD'li yazar

13-JAY PARINI; ABD'li yazar

14-ROBERT MEZEY; İngiliz tarihçi

15-MAYIM BIALIK; ABD'li aktris, yazar

16-SYLVIA PLATH; ABD'li şair, yazar

17-HANNAH ARENDT; ABD'li siyaset bilimci

18-KATHY REICHS; ABD'li polisiye yazarı

19-ROBIN MILNER; Britanyalı bilgisayar bilimcisi

 

KARE AÇI

1-OĞUZ ATAY; Roman, öykü ve oyun yazarı

2-SELAHATTİN BATU; Veteriner hekim, siyasetçi, edebiyatçı

3-KURT GÖDEL; Avusturyalı - Amerikalı matematikçi, felsefeci

4-THOMAS ROBERT MALTHUS; İngiliz nüfus bilimci ve politik iktisat teorisyeni

5-VEDAT MİLOR; Öğretim üyesi, yemek ve şarap eleştirmeni

6-CAMİLLE PAGLİA; ABD'li sosyal eleştirmen

7-JEAN PİAGET; İsviçreli psikolog

8-MİCHAEL PORTER; Ekonomi ve yönetim bilimleri profesörü

9-ARTHUR SCHOPENHAUER; Alman filozof, yazar ve eğitmen

10- JAMES LIPTON; ABD'li yazar, aktör

11-SIMON GRAY; İngiliz oyun yazarı

12-SIDNEY DRELL; ABD'li fizikçi

13-ELMORE D; Belçikalı müzisyen

14-MARY LYON; ABD'li kadın hakları savunucusu, eğitmen

15-DAVID OSMOND-SMITH; İngiliz müzikolog

16-CHET RAYMO; ABD'li yazar

17-ATİNA ÜNİVERSİTESİ; Yunanistan'ın en eski devlet üniversitesi

18-MICHEL FOUCAULT; Fransız düşünür, sosyal teorist, tarihçi

19-ROBERT W. FLOYD; ABD'li bilgisayar bilimcisi

20-ALBERTO SANGIOVANNI- VINCENTELLI; İtalyan bilgisayar bilimcisi

 

KARŞIT AÇI

1-SELİN SAYEK BÖKE; Ekonomist ve siyasetçi

2-PETER DRUCKER; Avusturyalı yazar, konuşmacı, yönetim bilimci

3-MILTON FRIEDMAN; ABD'li ekonomist

4-HENRI TROYAT; Fransız yazar, tarihçi

5-TURGUT ÖZAKMAN; Bürokrat, yazar ve avukat

6-FRANÇOİS CHENG; Çinli yazar

7-PAUL MURRAY KENDALL; ABD'li tarihçi

 

KARŞILIKLI AĞIRLAMA

1-TANSU ÇİLLER; Ekonomist, siyasetçi

2-KARL MARX ; Alman filozof, politik ekonomist

3-MAX PLANCK; Alman fizikçi

4-DANI RODRIK; Ekonomist

5-PETER SINGER; Avustralyalı filozof

6-ADAM SIMITH; İskoç filozof

7-MEHMET ZiHNi SUNGUR; Psikiyatr

8-MEHMET TONER; Biyomedikal mühendisi

9-YILDIZ ECEVİT; Alman edebiyatı profesörü

 

150'LİK AÇI

1-ALFRED ADLER; Bireysel psikoloji ekolünün kurucusu

2-CAHİT ARF; Matematikçi ve bilim insanı

3-ABDULLAH ATALAR; Bilkent Üniversitesi rektörü

4-WALTER BENJAMIN; Alman edebiyat eleştirmeni , estetik kuramcısı

5-AFET İNAN; Öğretmen, tarihçi ve sosyoloji profesörü

6-MUSTAFA İNAN; İnşaat mühendisi

7-ŞÜKRÜ KARATEPE; Hukukçu

8-MEHMET FUAD KÖPRÜLÜ; Ordinaryüs profesör, tarihçi

9-ROSA LUXEMBOURG; Alman Marksist politika teorisyeni

10-THEODOR MEYNERT; Psikiyatr

11-LUDWIG WITTGENSTEIN; Avusturya doğumlu filozof, matematikçi

12-WENDY WASSERSTEIN; ABD'li oyun yazarı

13-BRANDER MATTHEWS; ABD'li drama yazarı

14-ABDUL KALAM;  Hintli uzay bilimi ve Hindistan teknoloji enstitüsü profesörü

15-LUDWIG WITTGENSTEIN; Avusturyalı filozof, matematikçi

16-NEVZAT TARHAN; Tıp Profesörü, Üsküdar Üniversitesi kurucu Rektörü

 

60'LIK AÇI

1-TOKTAMIŞ ATEŞ; Siyaset bilimi profesörü, yazar

2-ALBERT BANDURA; Kanadalı psikolog

3-FRANZ BOAS; Modern antropolojinin kurucusu

4-ALAN GREENSPAN; ABD'li ekonomist

5-JOHN SITUART MILL; İngiliz filozof, politik ekonomist

6-WILHELM CONRAD RÖNTGEN; Alman asıllı Nobel fizik ödülü sahibi fizikçi

7-BASKIN ORAN; Siyasetçi, uluslararası ilişkiler bölümü öğretim üyesi

8-PAUL KENNEDY; İngiliz tarihçi

9-KATHERINE HAYLES; ABD'li edebiyat eleştirmeni

10-GERTRUDE BELLE ELION; ABD'li biyokimyacı, farmakolog

11-ALFRED BINET; Fransız psikolog

 

30'LUK AÇI

1-GERMAİNE GREER; Avustralyalı gazeteci, yazar

2-PETER COURTNEY; ABD'li siyasetçi

3-PAUL  JENKINS; ABD'li ressam

4-MEHMET ÖZ; Türk-Amerikan hekim

 

Astroloji  bir 'bilim' dalı mıdır? soruları günümüzde hala tartışıladururken, 100 akademisyenin Doğum haritası üzerinde yapmış olduğum astrolojik  çalışmamda, bu kişilerin neden akademisyen olduklarıyla ilgili Doğum haritalarındaki ortak göstergeleri astrolojik verilere dayandırarak eşleştirmiş bulunmaktayım. Akademisyenlerin kariyer hayatlarındaki başarı sebeplerini  haritalarındaki Jüpiter- Satürn etkileşimleriyle bağlantılı olarak incelemiş olduğum çalışmamda, kişilerin doğum haritalarının 12. evini  (bilinçaltı, hayaller, içgüdü, inziva) ve 12. evin yönetici gezegeninin 9. ev(yüksek öğrenim), 6. ev (günlük çalışma), 2. ev (kişisel kaynaklar ve yetenekler), 10. ev (kariyer evi) üzerindeki etkilerini gözlemleyerek, bu evlerin Doğum haritalarında 'ortak etkileşim' olarak tanımladığım Satürn- Jüpiter açılarıyla bağlantılarını haritalarından örnekler vererek sizinle paylaşacağım.

Bir doğum haritasında Yay Burcu'nun yönettiği 9. evin doğal yöneticisi olan Jüpiter gezegeni ve çalışma, iş ortamı konularını içeren 6. evimizin doğal yöneticisi olan Merkür gezegeni  bu kişilerin doğum haritalarında gerek bulundukları elementlerden dolayı, gerek aldıkları açılardan ötürü genel olarak güçlü pozisyonlarda bulunmaktadırlar. Jüpiter gezegeni Yay ve Balık Burcu'nun yönetici gezegeni olup Yengeç Burcu'nun da yücelim yöneticisidir. Jüpiter popüler ve kabul edilmiş her türlü bilgiyi, görüşü, kültürü temsil eder. Profesörler, anayasa, toplumun genel ahlak anlayışı, din ve farklı kültürler, üniversiteler, uluslararası ilişkiler ve yayılma Jüpiter gezegeninin yönetimi altındadır. Kişi iyi yerleşimli bir Jüpiter aracılığıyla bilgiyi sentezler, derinleştirir ve toplumun farklı kesimlerine felsefe, inançlar ve eğitim üzerinden aktarabilir. O nedenle haritalarında güçlü Jüpiter'lere sahip olan bu akademisyenlerin kendi dallarında ün yapmış olmaları beni şaşırtmadı açıkçası. Merkür bilgi akışı, analiz etme, ifade, hız ve bilgiyi aktarma/kullanma gezegenidir. Güçlü olduğu toprak burçlarında kişilere olayların, konuların detayına inebilme, mükemmeliyetçilik, sorumluluk alma ve her konuda sabırla çalışma gücü verir. Toprak grubunda Merkür’leri bulunan akademisyenler her konuda derin araştırmalar yapabilirler, realisttirler, olaylara objektif bakabilirler, düş dünyasından sıyrılıp gerçeklerin peşinde olurlar, planlı yaşarlar, bilim ve siyasetle ilgilenebilirler. Sahip oldukları bilgiyi kalıcı hale getirebilirler, ölçme ve değerlendirme yetenekleri gelişmiştir, bilimsel verileri kullanarak sahip oldukları bilgiyi  kolaylıkla somutlaştırabilirler.

 Merkür ve Jüpiter gezegenleriyle de bağlantılı olarak kişilerin Doğum haritalarında ortak olarak özellikle Yükselen burçlarında ve 6-9-11-12. evlerinde farklı elementlerde Stelyumlar (bir evde aynı burçta üç veya daha fazla gezegen toplanması) gözlemlemiş bulunmaktayım. Başak Burcu 6. evimizin doğal yöneticisi olduğu için örgütlenmiş çalışmaları, toplumsal konuları, Yay Burcu 9. evimizin doğal yöneticisi olduğu için dış ticaret, hukuk, yüksek eğitim konularını, Kova Burcu 11. evimizin doğal yöneticisi olduğu için bilim dallarını, insanlık yararına yapılan çalışmaları, Balık Burcu 12. evimizin doğal yöneticisi olduğu için insanların iyileşmesi için gerekli her türlü konuyu kendi içinde dönüştürerek Oğlak Burcu'nun doğal evi olan 10. evimiz ile bağlantıya geçerek bu kişilerin haritalarında ön plana çıkarmıştır. Özellikle Yükselen burçlarında gözlemlemiş olduğum Stelyumların bu evdeki vurgusu ise sahip oldukları alanlardaki yetenekleri topluma hangi konularda ve nasıl yansıttıklarıyla ilintilidir. Buna örnek olarak,  İtalyan astronom Galileo Galilei'nin Balık Yükselenin'deki  Güneş, Merkür, Venüs Stelyumu dış dünya tarafından yapmış olduğu meslek ile tanınmasını bu şekilde kolaylaşmıştır. Günlük çalışma hayatını anlatan 6. evini kesen Aslan Burcu'nun yönetici gezegeni olan Güneş, ASC çizgisiyle kavuşum açısı kurarak dış dünya tarafından ilgilendiği konularla, çalışma hayatıyla tanınmasını sağlarken, Balık Burcun'da bulunan Venüs gezegeni 1. evde üzerinde çalışmış olduğu, hoşlandığı konuları topluma aktararak Galilei'nin haritasına güçlü bir konum kazandırmıştır.

Araştırmamdaki  kişilerin doğum haritalarının 12. evlerinde içsel gezegenlerin vurgusu büyüktür. Özellikle Merkür gezegeni incelemiş olduğum doğum haritalarının %90'ına yakınının 12. evlerinde veya Yükselen Burç'larında yer almaktadır. Ruhumuzu iyileştirmeye çabaladığımız, başkalarını iyileştirmeye çalışırken kendimizi de manevi olarak geliştirdiğimiz, böylelikle toplumda iz bırakabildiğimiz 12. evin 10-6-2. evlerle olan bağlantısı kişilerin içlerindeki değişim dönüşüm arzusuyla bilgilerini, kişisel yeteneklerini günden güne yenileyerek başarıya ulaştıklarını gösteriyor bize. Doğum haritamızda 12. evimiz çözülme, yenilenme, dönüşüm yaşanırken var olanın yok olmadığı, her gün daha iyisine sahip olabilmek için değişime ihtiyaç duyduğumuz evdir. İngiliz filozof John Situart Mill gibi 12.evinde toprak elementinde Merkür gezegeni bulunan kişiler, Merkür bilgi akışını ifade eden önemli bir gezegen olduğu için, 12. ev aracılığıyla ilgilendikleri alanlarla alakalı olan kolektif bilgiyi daha fazla kendilerine çekip, kullanabilmektedirler.

Hepimiz biliyoruz ki yaşam yolumuzdaki ilk dönüşümü anne karnında geçiririz, Astroloji'de ise bu dönüşümü haritamızın 4. evinde yaşarız. Nasıl bir ailede bu hayata gözlerimizi açacağımız sorusunun, anne rahmine düşmeden önceki annemizin ruh durumunun ve hamilelik esnasındaki olumlu ya da olumsuz yaşanmışlıklarının bir ürünü olarak dünyaya geliriz. Hayata geldikten sonra ise seçimlerimizde bizim için en mantıklı olan kararı 12. evimizin yani toplumsal bilinçaltımızın süzgecinden geçirerek veririz çünkü farkında olmadan sahip olduğumuz kolektif bilgiler, geçmişten getirdiğimiz bilinçaltı alışkanlıklarımız, toplumsal temellerimiz, karmik döngülerimiz Doğum haritamızın bu bölümünde toplanmıştır. Bilinçaltımızın ilk öğrendiği en temiz ve en duru öğreti dönüşümdür çünkü doğumu yaşamadığımız sürece fiziksel gelişimimizi de tamamlayamazdık. Hayatımızdaki genel geçer doğruyu bulana dek geçmiş yaşanmışlıklarımızla kıyaslamalar yapar, kendimize dersler çıkarırız. Tüm toplumsal bilinçaltı konularını yöneten 12. evini etkin bir şekilde kullanan akademisyenler, bilim insanları ise sahip oldukları teknik bilgilerini bu evin ışığında dönüştürme yeteneğine sahiptirler. Araştırmamda paylaşmış olduğum örneklerdeki gibi yüzlerce bilimsel zeka en doğru bilgiye ulaşabilmek için ilgilendikleri konuları günlük çalışma hayatlarıyla bağlantılı olarak toplumsal bilinçaltında dönüştürmüşler ve kariyerlerinde yükselmişlerdir.

Satürn gezegeni Astrolojide bilgelik, sorumluluk, disiplin, düzen, olgunluk  gezegeni olarak tanınır çünkü kişiler belli bir konuda başarılı olabilmek için disipline, sorumluluk almaya ve yoğun tecrübeye ihtiyaç duyarlar. Jüpiter gezegeni ise Satürn gezegeninin aksine, 'Büyük İyicil' olarak tabir ettiğimiz şekilde haritalarımızda dokundukları alanda zenginleşmemizi, büyümümemizi, genişlememizi sağlarlar. Bu iki önemli gücün kendi aralarında yaptıkları açısal etkileşimler bulundukları evlerle ilgili konularda bilginin derinine inme ve bu bilgiyi kalıcılaştırma görevi görmektedirler.

Şüphesiz ki bugüne kadar alanında başarılı olmuş birçok akademisyenin Doğum haritasında güçlü yerleşimde bulunan gezegen vurgularına ve yukarıda paylaşmış olduğum gibi bazı genelgeçer özelliklere rastlanmıştır. Ancak dallarında üne kavuşmuş 100 akademisyenin haritası arasında yapmış olduğum incelemelerime dayanarak söyleyebilirim ki her haritada rastladığım tek ortak etkileşim Jüpiter ve Satürn gezegenlerinin birbirleri arasında kurmuş olduğu açısal bağdır. Bu ''ortak etkileşim'' ise örneklerimde vermiş olduğum isimlerin bugün kendi alanlarında tanınmalarına en büyük katkıyı sağlamıştır.

Satürn gezegeni anlam olarak hayatımızdaki sınır ve engelleri, kariyerimizi, bizi yönlendiren otorite figürleri temsil ettiği için araştırmamda yer alan akademisyenlerin ilgilendikleri konularda derinleşmelerini sağlamış ve bunu hayatlarında kalıcı bir hale getirebilmeleri için onları birçok sınavdan geçirerek sınamıştır. Astroloji' de Satürn gezegeni bilindiği üzere Oğlak ve Kova Burç'larının yönetici gezegenidir. Bu nedenle bir bilim insanı herhangi bir Satürn transiti altında, Satürn Oğlak Burcu'nun yönetici gezegeni olduğu için, ilgilendiği alanda sorumluluk alma ve başarma tutkusu duyar ve sağlam, güvenilir, statü arayan bir bilim adamı olma yolunda ilerlemek ister. Aynı zamanda Satürn Kova Burcu'nun da yönetici gezegeni olduğu için Satürn transiti karşısında dahi, devrimci, objektif özellikleri ile bağımsız bir bilim adamı olmayı kendine hedef edinir.

Genel olarak araştırma yapmış olduğum akademisyenlerin haritalarında ise karşılaştığım Satürn- Jüpiter karşıt açısı iyi bir inanç sorgulayıcısıdır, bilgi konusunda gerçekçidir ve kişiyi daha çok çalışmaya iter. Bu açı sayesinde kişi kendi sınırlarını dış dünyadaki tecrübeleriyle olgunluğa kavuşturarak kavrayacaktır, öğrenmesi vakit alsa da sonucunda kendisi  için en iyisini, en doğrusunu, faydalı olan tekniği, yaşam biçimini oluşturacaktır. Kaos ve mücadelenin getirdiği çatışmalar sonucu kişi olaylara realistik bakmayı öğrenecektir.

Satürn-Jüpiter karşıtlıkları dünya tarihinde de kanunların hak ve özgürlüklerle çatışması şeklinde gelişmiştir ve sonucunda oluşturulan tarihi yasalarla düzensizliklere kalıcı bir şekilde çözüm yolu bulunmuştur. Bu açı kalıbına örnek olarak, 1989 yılının Eylül ayından başlayarak 1991 yılının Mayıs ayına dek 5 kez karşıt açı oluşturan Satürn ve Jüpiter gezegenleri 9 Kasım 1989'da Berlin duvarının yıkılması, 11 Şubat 1990'da Nelson Mandela'nın serbest bırakılması, 20 Mart 2003'de Irak'ın işgali gibi dünyada ses getiren global olayların başlamasında büyük rol oynamışlardır.  Satürn ve Jüpiter gezegenleri arasındaki  karşıtlıklar bulundukları evlerin konularına göre sahip oldukları özelliklere farkındalığımızı artırır. Amerika'lı tarihçi Paul Murray Kendall'ın Doğum haritasını incelersek eğer, 9.evindeki Jüpiter'in  bolluğunu, bereketini en yalın haliyle tecrübe eden Kendall'ın maddi ve manevi anlamda ulaştığı zenginliğe haritasının karşıt açısında, 2.evinde bulunan Satürn gezegeninin dar ve zor yollarından geçerek ulaştığını görüyoruz. Kendall, yoğun çalışmalar sonucu en parlak gezegenin meyvelerini toplamış ve büyük bir bilgi birikimine sahip olarak ödüllendirilmiştir. Bunu gerçekleştirdiğinde artık Satürn'ün kalıcılığına ilgili ev konularında ebediyen erişmiştir.

Mitoloji'ye dönüp inceleme yaptığımızda, henüz Plüton, Neptün, Uranüs olarak adlandırdığımız kolektif gezegenler keşfedilmemişken, dönemin Astrolog'ları Güneş sisteminin en büyük 2 gezegeni olarak tanınan Satürn ve Jüpiter gezegenlerinin Astroloji'de ''kavuşum'' olarak nitelendirdiğimiz açı modelini meydana getirdikleri zaman periyodlarında, global gelişmelerin meydana geldiğini gözlemlemişlerdir. Büyük kötücül Satürn ve büyük iyicil Jüpiter gezegenleri uzun aralıklarla 20 senede bir aynı derecede, 200 senede bir farklı bir elementte kavuşum açısı kurarak dünya çapında ses getirecek olayların da ortaya çıkmasına sebebiyet vermişlerdir. Bu etkileşimin önemli bir örneği 15. yüzyılda 1425 - 1583 yılları arasında Balık Burcu'nda gerçekleşen Satürn-Jüpiter kavuşumu ile yaşanmış ve böylelikle Dünya'nın bilim, sanat, tarih, edebiyat konularında aydınlandığı Rönesans dönemine geçilmiştir.

Satürn - Jüpiter kavuşumunu ve yukarıda vermiş olduğum tüm diğer açısal örnekleri net bir şekilde gözlemlemiş olduğum Yükselen burcu Yay olan Uluslararası ilişkiler eğitmeni Sinem Bal'ın doğum haritasında Boğa burcunun kestiği, günlük çalışma hayatımızı anlatan 6. evinde Mars-Güneş-Merkür-Venüs gezegenleri  Şiron Asteroid'i ile kavuşarak Boğa Stelyum'unu ortaya çıkarmışlardır. Mars gezegeni 5. ve 12. evden, Güneş 9. evden, Merkür gezegeni 7. ve 10. evden, Venüs gezegeni 6. ve 11. evden gelerek güçlü bir Stelyum oluşturmuşlardır. Kişi günlük çalışma hayatında bu etkili gezegen etkileriyle Başak Burcu'nun kestiği 10. kariyer evini yönlendirmektedir. Mars daha iyi duruma gelme arzusunu kamçılayarak, Venüs işine sadık olmasını, Güneş çalışma alanı olan uluslararası ilişkiler konularına yoğunlaşmasını ve Merkür ilgilendiği bu konuların detayına inmesini sağlayarak kişiye çalışma hayatında destek olmaktadır. Güneş'in 9. evden gelmesi, kişinin yaptığı işe inancını artırır, mesleğinde evrensel yasaların ışığında teoriler üretir, farklı kültürler, dinler tanıyarak ufkunu geliştirir, günlük hayatında işine düşkün ve güvenilir bir duruşa sahip olur.

  1. evden gelen Mars, Boğa Stelyum'una dahil olarak kavuşumda olduğu diğer gezegenleri ve bu gezegenlerin geldikleri evleri kendi içinde dönüştürmüştür, bu gezegensel etki kişinin çalışma alanındaki bilgi birikimini, deneyimlerini kendi içinde dönüştürüp, konuları birleştirmesine imkan vererek kariyerinde yükselmesine yol açmıştır. Uranüs gezegeni Akrep Burcu'nun kestiği 12. evinde bulunmaktadır, bu durumda kişinin yeniliklere açık, farklı düşünce yapısı güçlü sezgileriyle birleşerek ilgilendiği bilim dalında yenilikçi fikirlerle ilerlemesini sağlayacaktır.

Kişinin Başak Burcu'nun kestiği 10. evindeki Satürn-Jüpiter kavuşumu Terazi Burcu'nda gerçekleşmiştir. Bu kavuşumun dispozitörü olan Venüs gezegeni haritasında 6 ve 11. evleri yönetmektedir. Satürn-Jüpiter kavuşumu 10. evde kişiye kariyerinde istikrarlı büyümeyi ve sabırlı olmayı öğretir. Bu durumda kişi 11. ev konusu olan uzun süreli hedeflerinde, kalıcı projelere imza atarak 10. evinde yani kariyer hayatında olumlu reformlar yapacaktır. Bal'ın haritasında Jüpiter 9. evinin doğal yöneticisidir, Jüpiter'in dispozitör gezegeni Venüs 6. evinde ve 12. evin yöneticisi Mars gezegeni ile Boğa Stelyum'undadır. Kişi farklı kültürlerle, inançlarla tanışmış, dış dünyada tecrübe ettikleriyle kendi doğrularını, kendi hayat felsefesini oluşturmuştur. 12. evinde ise 9. evinde kazanmış olduğu bu bilgileri gerçeklik ve ruhsal dünya boyutunda dönüştürüp harmanlayarak günlük kariyer hayatında uygulamaya geçirmiştir.

İncelemiş olduğum Doğum haritalarında önemli bir diğer açı örneği olarak saptadığım Satürn-Jüpiter karesine sahip olan kişiler ise tam anlamıyla 'son şans' olarak tabir ettiğimiz durumu hayatlarının belirli dönemlerinde deneyimlemektedirler. Kişi kendini affetmeyi, merhameti, genişlemeyi, iyiliği anlatan Jüpiter gezegeninin olumlu enerjisiyle Satürn gezegeninin daralma, engeller, acı gerçekler enerjisi arasında sıkışıp kalmış hissetmektedir. Psikolojik olarak tanımlamak gerekirse Optimistik ve Pesimistik görüş arasında bir çatışma yaşamaktadır zihninde. Sahip olmak istediği fırsatlara, büyümeye, bolluğa ulaşmak için mücadele etmesi ve yoğun çalışması gerektiğinin farkındadır. O dönemde ulaşmak istediği hedef hayatında yaşadığı büyük krizlerle, zorluklarla engellenmektedir ve ulaşmak istediği bu hayali için son şansı olduğunu düşünerek arzuladığı hedef için büyük bir mücadele örneği göstermek zorunda olduğunun bilincindedir. Hayatının bir bölümünde tanımlamış olduğum bu zorluğu yaşayanlar hedefledikleri zirveye ulaştıklarında kalıcı bir güç elde ederek ödüllendirilirler. Satürn-Jüpiter karesinin yarattığı enerjiden dolayı olağanüstü farklı iki ayrı kavram kendi içlerinde kavgaya tutuşur ve kişi ahlaki görüşlerini, inançlarını sorgulamaya başlar. Bu dönemler kişilerin  ulaşmak istedikleri hedef için hiç yapmam dedikleri şeyleri günün birinde yapmalarına sebep olarak yakın çevrelerinden tepki almalarına da sebep olabilir.

Uzun yıllardır köklü eğitim vermeye devam eden üniversiteleri incelediğimizde, Yunanistan'ın en eski devlet üniversitesi olarak kabul edilen, 3 Mayıs 1837 yılında kurulmuş olan Atina Üniversitesi'nin haritasında görüyoruz ki 7. evinde bulunan Aslan Burcu'ndaki Jüpiter gezegeni haritanın Tepe noktası olarak kabul edilen (MC) 10. ev çizgisindeki Akrep Burcu'ndaki Satürn gezegeni ile kare açı oluşturmaktadır. Burada dikkatimi çeken nokta ise 7. evde bulunan Jüpiter gezegeninin Mars gezegeni ile oluşturduğu kavuşum açısıdır. Jüpiter- Mars kavuşumunun haritada yarattığı yüksek enerji potansiyeli Satürn gezegeninin etkisiyle kontrollü bir enerjiye dönüşmüştür. Satürn'ün geleneksel, konservatif yapısı Jüpiter-Mars kavuşumunun aceleyle ortaya çıkan ileriye dönük projelerini ölçülü ve planlı hale getirmiştir. Böylece Mars enerjisiyle inançları için mücadele eden Jüpiter gezegeni eğitim ve öğretim konusunda Satürn gezegeninin yoğun disiplini altında Atina Üniversitesi'ne kalıcı başarılar sağlama olanağı tanımıştır.

Üstünde araştırma yaptığım akademisyenlerin haritaları arasından seçtiğim Avusturyalı-Amerikalı matematikçi Kurt Gödel'in doğum haritasında da Satürn-Jüpiter karesi görülmektedir. Gödel'in 11. evinde Balık Burcu'nda bulunan Satürn gezegeni, 2. evinde İkizler Burcu'nda bulunan Jüpiter gezegenine kare açı yapmaktadır. Doğum haritasında Satürn gezegeni haritasının 9. ve 10. evlerinden gelerek  hayallerimizi, ideallerimizi anlatan evimiz olan 11. evimize yerleşmiştir. Gödel kariyer amaçlı bir yaşam sürdüğü için ulaşmak istediği noktaya 2. evindeki Jüpiter'in yöneticisi olan ve 12. evinden gelen Merkür gezegeniyle dönüşüm sağlayarak kavuşmuştur. Jüpiter aynı zamanda Satürn gezegeninin yer aldığı 11. evi kesen burç olan Balık Burcu'nu yönettiği için ve günlük iş hayatımızı anlatan 6. evindeki Terazi Burcu'nun da yücelim yöneticisi olduğu için 2-6-9-10 ve 11. evleri kendi aralarında Satürn-Jüpiter karesini tetikleyen önemli bir kombinasyon oluşturmuşlardır. Ne tesadüftür ki 1931 yılında Gödel Viyana Üniversitesindeki doktora çalışmasında, 20. yüzyılda matematiğin yönünü değiştirerek Matematik'te 'Eksiklik Teoremi'ni ispatladığında 2. evinde bulunan Jüpiter gezegenine 9. evinden 150 drc Satürn transiti almaktaydı. Aslında bu transit tesadüf olmakla kalmayıp yıllarca sürecek önemli bir teoreminde temellerini atmaya sebep olmuştu.

Satürn-Jüpiter gezegenlerinin 150 derecelik açısı incelediğim diğer akademisyenlerin haritalarında da rastlandığı gibi dokunduğu alanlarda kişilere kuralcı olmayı öğretir ve ilgilendikleri  konulara despot bir tutum içinde yaklaşmalarına yol açar. Bu yaklaşım şekliyle kişiler ulaşmak istedikleri hedefe doğru sadece mantıklarıyla hareket ederek yola çıkarlar. Gödel'in doğum haritasında da 1931 yılında Satürn gezegeni kendi çalışma alanı olan üniversiteleri kapsayan 9. evinden yine 9. evimizin doğal yöneticisi olan Jüpiter gezegenine 150 derecelik transit açı kurarak Gödel'i çalıştığı alanda en iyisi olmaya yılmadan çalışması için zorlamıştır. Burada önemli diğer bir ayrıntı ise Satürn gezegeni aynı zamanda Gödel'in 9. evinde bulunan bilimsel çalışmalardan sorumlu Uranüs gezegenine de kavuşum açısı oluşturmaktadır. Böylece Gödel bu ağır gezegen etkileri altında, birçok açıdan sıkıştırılarak 1931 yılında dünyaca ünlü teoremini ortaya çıkarmıştır.

Yukarıda vermiş olduğum örneklerde de görüldüğü gibi Satürn ve Jüpiter arasında oluşan temel Astrolojik açılar birçok akademisyenin ve ulusun kaderlerinde dönüm noktalarını oluşturmuşlardır. Bilindiği üzere Satürn gezegeni yarattığı etki ile hayatımızda kalıcılık sağlayan en önemli gezegendir ancak akademisyenlerin haritalarında yaptığım araştırmalarımda Satürn-Jüpiter açılarının tesadüf olmakla kalmayıp kişilerin hayatlarında başarılı olmalarına olanak yaratan en önemli açı kalıpları olduklarını keşfetmiş bulunmaktayım. Kim bilir belki bende bir gün Gödel gibi bir Satürn transiti altında bu tezimi ispatlama şansına erişmiş olurum.

 

Saf bilgi yalnız kullanıldığında klişe bilgiden öteye gidemez ama kişisel tecrübelerle dönüştürüldüğünde yeni öğretileri, bilim dallarını ortaya çıkarmaya mahkumdur.

astroloji   astrolog   astroloji eğitimi